1 Temmuz 2012 Pazar

FETHİYE TEKNE TURU - YASSI ADALAR - TERSANE ADASI - KIZIL ADA

TEKNE TURU Fethiye’den cumartesi günü için Perşembe akşamı rezervasyonumuzu yaptırıyoruz. Bütün tekneler dolu. Ancak ilk gördüğünüz tekne ile hemen anlaşmayın, fiyatlar hepsinde değişiyor. Maalesef daha önceden tur kapsamında olan Kleopatra ve Bedri Rahmi koylarına artık gezi tekneleri gidemiyor, yasaklanmış. Ancak özel tekneler gidebiliyormuş. Gündüz, yarım günlük, tam günlük, mehtap turları seçenekleri her yerde olduğu gibi burada da mevcut. Ama benim en çok ilgimi çeken gece yarısı yola çıkıp sabaha kadar köpekbalığı avlanan küçük tekneler oldu. Oltayla köpekbalığı avlamak da enteresan bir deneyim olabilir avlanmayı sevenler için. Sabah 10.30’da teknemiz denize açılıyor. Yol boyu uçan balıklar eşlik ediyor bize. Suyun yaklaşık 20 cm kadar üzerinden metrelerce uçabilen balıklardan söz ediyorum size. İnanılmaz bir manzara. Teknenin kıç tarafından oltalarını atan 2 kişi yol boyunca balık avladı. Her seferinde de balıkları tekneye çıkarabilmek için tekne durdu ve bir alkış koptu teknede. Ucuna yem bile takılmayan, balığın ağzına kazara takılan iğneyle balık yakaladığı için övünmek de insanoğluna mahsus bir davranış olsa gerek. Siz hiç ceylanı avladığı için alkış bekleyen aslan gördünüz mü? Yassı Adalar Yassı Adalar, Göcek kasabasının tam karşısında yer alan bir birine çok yakın bir grup ada. Bu adalar grubunun en büyüğünün tam ortasında, kumlu bölümde, tuzlu bir göl yer alıyor. Adalar arasındaki sakin koylarda tekneler demirlemiş. Adalarda hiçbir yapılaşma yok, teknelerde yemek yeniliyor. Şnorkelle dalmak ve milyonlarca şeffaf balık yavrusunun arasında onlarla birlikte yüzmek inanılmaz bir his. Kumun arasından kıskacını uzatıp yan yan yürüyen kocaman bir yengeçle göz göze geliyoruz, hemen yanında kalkan balığı gibi yassı ama çok daha küçük bir balık var, dikkat çarpabilir. Bilmemek özgürlüktür derler, suyun dibinde bunları gördükten sonra ayaklarımı bastığım yerlere çok daha temkinli basacağım sanırım bundan böyle. Teknede balık menüsünden oluşan öğle yemeğimizi de yiyip ayrılıyoruz buradan. TERSANE ADASI Adanın adı, eskiden burada yaşayan ve geçimini gemi yapımı ve tamiri ile sağlayan Yunan ve Türk halktan kaynaklanıyor. Tersane ve köyün kalıntılarını hem denizde hem de adada görmek mümkün. Denizin içinde gemilerin bağlandığı iskele babalarından var bol miktarda. 1957’deki Fethiye depremi buradaki kalıntıları da önemli ölçüde yok etmiş. Deniz bir harika, doyamıyoruz yüzmeye ancak daha görecek yerler var, ayrılıyoruz istemeden. DOMUZ ADASI Adaya yanaşırken kaptanımız anons yapıyor, suya dalarsanız, batık kiliseyi görebilirsiniz. Tekneden atlayıp dalıyoruz hemen. Denizin ortasında minik bir tepenin üzerinde kilisenin temellerini görüyoruz. Çok derinde değil, suyun yalnızca birkaç metre altında. Hatta bazı bölümlerin üzerinde rahatlıkla yürünebiliyor. Bir zamanlar insanların yaşadığı yerler şimdi balıklara yuva olmuş. İri iri çipuralar etrafımızda dolaşıyor, buralar artık bizden sorulur dercesine pervasızlar. KIZIL ADA/TAVŞAN ADASI Bu ada tam bir pazarlama başarısı, hiçbir özelliği olmayan bir adaya birkaç çift tavşan bırak ve çoğalmalarını bekle, sonra da gelsin turistler. Adada çalıların arasında 10 kadar iri tavşana rastladık. Teknelerden kendileri için bırakılan lahana yapraklarını mideye indirirlerken onları izleyebilirsiniz. Adada çamur banyosu olduğu ise külliyen yalan. Çamurlu bir alan olduğu doğru ancak şifa değil mikrop kaparsınız, aman diyeyim. İlk defa tavşan adasında martılar eşlik ediyor teknemize.

1 yorum: